Ahmet Nazif Zorlu Ne Oldu da Otel Yapmak için Milyonlar Saydığı Adaya Otel Yapmaktan Vazgeçti? İşte Zorlu’yu Çevreci Yapan Zeytin Adası’nın Hikâyesi
Zorlu Holding Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden. Beyaz eşyadan tekstile, tekstilden enerji sektörüne uzanan geniş bir yelpazede büyük şirketleri bünyesinde barındırıyor.
Zorlu Holding’in kurucusu olan Ahmet Nazif Zorlu, turizm de dahil olmak üzere çeşitli yatırımlarla şirketi gün geçtikçe büyütmeyi başarmış bir iş insanı.
Öyküsünü anlatacağımız Zeytin Adasını da aslında turizm yatırımı yapmak amacıyla 2005 yılında satın alıyor.
Zeytin Adası aslında ilk olarak 1979 yılında orman sınırları dışına çıkarılıyor ve 1997 yılında Uzan ailesi tarafından satın alınıyor.
Adanın Ahmet Nazif Zorlu’dan önceki eski sahibiyse iş adamı Asil Nadir olarak belirtiliyor.
Adaya Asil Nadir’in borcu nedeniyle İmar Bankası tarafından el konulmasının ardından ada TMSF’ye devrediliyor ve satışa çıkartılıyor.
Ahmet Nazif Zorlu ise Fethiye’nin Göcek mahallesine uzun yıllardır hayranlık duymasının da etkisiyle TMSF’den satışa çıkarılan Zeytin Adasını satın almaya karar veriyor.
11 milyon dolar karşılığında, üzerinde 70 bin zeytin ağacı bulunan 650 dönümlük bu adayı satın alan Zorlu, aslında bu adayı turizm yatırımı yapmak amacıyla aldığını belirtiyor.
Ek olarak, Zorlu’nun sahip olduğu bu ada 12 Adalar arasında özel mülk niteliği taşıyan tek ada olma özelliğini taşıyor.
Peki turizm yatırımına ne oluyor? Zorlu, adayı görünce ağaçları kesmeye kıyamadığı için rafa kalkıyor!
Ahmet Nazif Zorlu, aslında üzerine otel inşa etmek için satın aldığı bu adayı turizm amaçlı kullanmaktan vazgeçiyor.
Adayı gördüğü an âdeta âşık olduğunu belirten Zorlu, “Adayı görünce üzerindeki tek bir ağaca bile dokunmaktan vazgeçtim.” ifadelerini kullanıyor.
Göcek hayranlığının da etkisiyle adanın doğal güzelliğini bozmaya kıyamayan Ahmet Nazif Zorlu’nun, otel projesini iptal ederek adayı yatırım amaçlı kullanma fikrinden uzaklaştığı ve adayı bireysel amaçlı kullandığı biliniyor.
Zorlu’nun bu konudaki ifadeleriyse şu şekilde; “Bu adayı görünce ben de artık bir çevreci gibi bunu bu şekilde muhafaza etmek istiyorum. Çünkü yapılaşma burayı bozar. Hiçbir ağacına el değdirmeden burayı kendim, ailem ve yurt dışından gelen misafirlerim için kullanacağım.”
Özetle Ahmet Nazif Zorlu’nun Zeytin Adası hikâyesi, doğaya duyulan sevginin ve koruma isteğinin istenildiğinde ne kadar güçlü olabileceğini gösteriyor.
Türk iş dünyası ile ilgili diğer içeriklerimiz: